Çubuklu Silolar Doğa ve Bilim, ilk sergisi “Âlem” ile evrene, dünyaya, doğaya, yaşama ve uygarlığa bakarak zihnimizin sınırlarını zorlayacak mesafeler ve tarihsel süreci üç siloda izleyiciye aktarmaya çalışıyor.
Evren ve Dünya, Yaşam ve Uygarlık silolarında heyecan dolu üç resim ışık, ses ve koku eşliğinde ziyaretçileri bekliyor.
Evrenin yaklaşık 13, 8 milyar yıl önce Büyük Patlama (Big Bang) olarak bilinen bir olayla oluştuğu düşünülmektedir. Bu olayda, yoğun ve sıcak bir enerji patlaması meydana geldi ve zamanla genişlemeye başladı. Bu genişleme evreni oluşturdu.
Dünyanın ilk yılları çok sıcaktı ve atmosferi zehirliydi. Zamanla, Dünya soğudu ve atmosferi değişti. Yaklaşık 3,5 milyar yıl önce, Dünya'da ilk canlılar ortaya çıktı. Dünya birçok karmaşık dönemden geçti, tamamen kartopu haline geldi, kıtalar birleşti ve parçalandı ve günümüzdeki haline gelirken uzun bir yolculuktan geçti. Bu yolculukta evrenin gelişimi ise hala sürüyor.
Evren ve Dünya silosu Büyük Patlama’dan Günümüz Dünyası’na 16 anlatı ile kullanıcıya merak dolu bir izlence sunuyor.
Canlıların nasıl ortaya çıktığı sorusu, bilim insanlarının uzun süredir üzerinde çalıştığı bir konudur. Bu konuda birçok teori bulunmaktadır. En yaygın teorilerden biri, ilk canlıların denizlerde, organik moleküllerden oluştuğudur. Bu moleküller, zamanla bir araya gelerek basit hücreleri oluşturdular. Bu basit hücreler, zamanla daha karmaşık hücrelere ve çok hücreli canlılara dönüştüler.
Canlılar, Dünya'da evrimleşerek çeşitlilik gösterdiler. Günümüzde Dünya'da milyonlarca farklı türde canlı bulunmaktadır.
Yaşam silosu canlıların oluştuğu ilk yıllardan günümüze uzanan bir süreçte yaşamış milyonlarca canlı türünden 300’ün üzerindekini izleyiciye sunuyor.
İlk uygarlıklar yaklaşık 12.000 yıl önce son buz devrinin etkisini yitirmesi ile ortaya çıktı. Tarımın keşfi, avcı-toplayıcı toplulukların yerleşik bir yaşam tarzı benimsemesine ve ilk köylerin kurulmasına yol açtı. Mezopotamya, Mısır, Hindistan ve Çin’in nehir havzalarında ilk uygarlıklar filizlendi.
Akdeniz uygarlıkları, felsefe, demokrasi, hukuk, mimari ve sanat gibi alanlarda insanlığın gelişimine önemli katkılarda bulundu. Hristiyanlığın yükselişi ile Avrupa'da Ortaçağ başladı.
Sanayi Devrimi, modern çağın başlangıcını müjdeledi. Bu dönemde bilim ve teknoloji hızla ilerledi, ulus devletler kuruldu ve dünya küresel bir köy haline geldi. Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerinin baş döndürücü gelişimi, insanlığın yeni bir uygarlık inşa etmesine imkan veriyor. Bir diğer yandan ise insanoğlu afetler ve iklim değişikliği ile mücadele ediyor ve başka gezegenlerde yaşamın izlerini ve olanaklarını araştırıyor.
Uygarlık silosu, mağara yaşamından başlayan uygarlık anlatısını didaktik olmayan bir kronolojik hikayeyle günümüz dünyasında insanoğlunun yaşadığı afetler ve iklim sorunlarına dek getirerek izleyiciye aktarıyor.