İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak sosyal yaşam imkânları gelişmiş, yaşayan bir şehir oluşturma vizyonumuz çerçevesinde kentin kütüphanelerini nitelik ve nicelik olarak artırmayı hedefliyoruz.
“Kültürün, sanatın, kitabın ulaşmadığı yer kalmayacak” anlayışıyla İstanbul’a kazandırdığımız tüm kütüphaneleri yalnızca kitap ödünç hizmeti sağlayan ve ders çalışma alanı ihtiyacını karşılayan binalar olarak ele almıyoruz. İBB’nin “Yaşayan İstanbul” vizyonunu yeni nesil kütüphanecilikle birleştiriyor, yeni kültürel birikim ve paylaşım mekânları yaratıyoruz.
İstanbul’un sosyal olanakları kısıtlı, dezavantajlı konumda bırakılan mahallelerinde zengin içerikli kitap koleksiyonlarının yanında kültür ve eğitim merkezleri olarak faaliyet gösterecek yeni nesil kütüphaneleri hızla şehre kazandırıyoruz. Diğer projelerimizde olduğu gibi yeni nesil kütüphanelerin şehre kazandırılması projemizde de katılımcı, yerelin ihtiyaçlarını gözeten, etkileşim odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz.
Yeni nesil kütüphanelerimizde, burada yaşayan çocuklarımızın bir yandan eğitimlerine destek verirken, diğer yandan da drama, müzik, güzel sanatlar gibi alanlarda düzenlediğimiz çeşitli atölyelerle farklı disiplinlerdeki becerilerini geliştirebilecekleri bir sosyal alana sahip olmalarını amaçlıyoruz. Yeni nesil kütüphanecilik, hem bireysel çalışmalara hem grup çalışmalarına uygun sesli ve sessiz alanlar, elektronik ve dijital üretim odaları, sergi alanları, konferans salonları, çocuk bölümleri gibi çok amaçlı ve işlevli mekânlarıyla geleneksel kütüphane anlayışını ileri bir noktaya taşıyor.
Kütüphanelerin konumlarına karar verirken İstanbul Planlama Ajansı’nın yeni nesil kütüphane projesine özel olarak oluşturduğu ve nüfus yoğunluk bilgileri, kültür ve eğitim kurumlarına uzaklık, düzenli sosyal yardım alan hane verileri, askıda fatura başvuruları gibi çeşitli istatistikleri dikkate alarak hazırladığı ihtiyaç haritalarını esas alıyoruz.
Kütüphanelerimizde edebiyat, kültür ve sanat alanından değerli katılımcılarla seminerler, çocuklar için yaratıcı drama etkinlikleri ve masal atölyeleri, gençler için sınava hazırlık programları gibi çok sayıda etkinliği hayata geçirirken de tüm kütüphanelerimizi kültürel etkinlik ve sosyalleşme alanları olarak kurgulayan bu anlayışı temel alıyoruz.
Kütüphanelerimizin yerel paydaşlarının doğru saptanmasını ve birlikte hareket mekanizmalarının geliştirilmesini de ayrıca önemsiyoruz. Tüm bu yaklaşımlarla birlikte yeni nesil kütüphane projemiz kapsamında 2019 yılından bu yana İstanbul’un hemen her ilçesini yeni bir kütüphaneye kavuşturuyoruz.
Türkiye’nin nadide koleksiyonlarına sahip Atatürk Kitaplığı’nın geliştirilmesini ve kullanıcıların bu koleksiyondan yararlanmasını da ayrıca önemsiyor ve bu konuda adımlar atıyoruz. 5 Eylül 2022 tarihinden bu yana koleksiyona bağlı çalışmak isteyen araştırmacılara açık olan Atatürk Kitaplığı’nı yeniden şehrin kültürel birikimini besleyen bir noktaya taşımayı hedefliyoruz.
Atatürk Kitaplığı’nın müstesna arşivindeki dijitalleştirme çalışmalarını da sürdürüyoruz. 2012 ve 2014 yıllarında Müdürlük bünyesindeki Osmanlı dönemi nadir eserlerin kataloglanmasına dönük iki projeyi ileriye taşıyoruz.
Söz konusu proje kapsamında Avrupa’da basılmış ilk Osmanlıca kitaplardan 1593 tarihli İbni Sina’nın el-Kanun fi’t-Tıb kitabı ile Nasırüddin et-Tusi’nin 1594 tarihinde Roma’da basılmış olan eseri Kitab Tahrir Usul li-Oklides’i, ilk Türk matbaası olarak kabul edilen Müteferrika Matbaası’nda basılan eserlerin tamamı gibi kataloglama ve tanımlama işlemleri uluslararası kütüphanecilik standartlarına uygun hale getirilen Arapça, Farsça ve Osmanlı Türkçesi ile basılmış 40.000 adet nadir eseri internet ortamında ücretsiz olarak hizmete sunuyoruz.