Fener semtinde, Abdi Subaşı Mahallesi, Sadık Ahmet Caddesi ile Abdülezelpaşa Caddesi’nin kesişiminde konumlanan yapının arka cephesi Haliç Surları’na bitişiktir. Günümüzde yapının yan tarafında ise Haliç Surları’na ait bir kule yer almaktadır. Vaktiyle aynı noktada “Petrion Hisarı”nın yükseldiği ve yapının, Petrion Hisarı’nın Petri Kapısı’nın olduğu yerde inşa edildiği tahmin edilmektedir.
18. yüzyıla tarihlenen, bütünlüğünü büyük oranda koruyarak günümüze ulaşan kâgir yapı, ara katıyla birlikte iki kata sahiptir. İkinci katta yer alan ana mekân aynalı tonozla örtülmüştür. Yapının ana mekânına giriş yuvarlak kemerli bir açıklıkla sağlanmaktadır. Kemer köşelerinde lale motiflerinin dikkat çektiği, bitkisel bezemeli kalem işleri bulunmaktadır. Giriş açıklığının karşısında ise baca yer almaktadır. Araştırmacılara göre söz konusu baca ve süslemeler, yapıda uzun süreli konaklamaya işaret etmektedir.
İBB Miras’ın evrensel koruma ilke ve tekniklerini gözeterek hayata geçirdiği restorasyon ve yeniden işlevlendirme çalışmalarının ardından yaşam alanları ve sergi galerileri olarak şehre kazandırılan Fener Evleri ile Cibalikapı’dan başlayıp Sveti Stefan Kilisesi’ne kadar uzanan sahil şeridi boyunca devam edecek bir kültür rotasının oluşturulması amaçlanmaktadır.
Güncel sanatın önemli isimlerinden Fatih Alkan’ın “Devinen Dirim” isimli sergisinde, insanın ruh ile beden uyumuna odaklanıyor. Sergide belli bir formda duran elemanlardan biri olan (metal ve kati) insan bedenini, diğeri ise ruhunu temsil ediyor. Bu elemanları, belirlenmiş bir düzen içinde tutma görevini ise ipler üstleniyor. Bir elemanı diğerine bağlayan yüzlerce ip, bir bakıma sağlık, para, arkadaş, aile, çocuk, varlık gibi hayatımızda rol oynayan yüzlerce değişkeninin ifadesi olarak sunuluyor.