Yaklaşık 100 yıllık bir hafızanın tekrar görünür ve bilinir kılındığı İstanbul Şehremaneti Mecmuası’nın 1925 Mart sayısı yine zengin bir gündemi bizlerle buluşturuyor. Geçmişten günümüze ses veren böylesine kıymetli bir çalışmanın içeriğine dair bir yazı kaleme alırken bugüne dair de bazı kayıtlar düşmek isabetli olabilir. 06.02.2023 tarihinde gerçekleşen ve geniş bir coğrafyada etkili olan Kahramanmaraş merkez üslü depremlerde on binlerce insanımızı kaybettik, yüzbinlerce insanımız yaralandı. Yaşadığımız bu felaketin ardından ülkece kayıplarımızın yasını tutarken, şiddetli bir depremin beklendiği İstanbul’un sakinleri olarak bu korkutucu gerçekle tekrar yüzleştik.
İBB’nin olası İstanbul depremine karşı bir gündemi hızlıca planlamaya çalıştığını not ederek mecmuanın Mart sayısının sayfalarına geçiş yapalım.
Yedinci sayısını sizlerle paylaştığımız İstanbul Şehremaneti Mecmuası “İstanbul’un Nüfusu”, “İktisadi Kısım”, “Garp Belediyeleri”, “Türkiye Belediyeleri”, “Zabıta-i Belediye Mektebi”, “Tetkik ve Tetebbu Kısmı”, “İhsai Kısım”, “Memurin Muamelatı” olmak üzere 8 tematik başlıkta hazırlanmış. Mecmua, bir önceki sayıda yer alan “İstanbul’un Nüfusu” başlıklı yazı dizisinin devamıyla başlıyor. Önemli bir entelektüel ve kültür tarihçisi Osman Nuri’nin (Ergin) kaleme aldığı metin, zengin ayrıntılarıyla, kronolojik akışıyla ve öznel yorumlarıyla oldukça doyurucu. Osman Nuri (Ergin), dönemin önemli isimlerinden filolog ve eğitimci Kilisli Rifat Bilge tarafından kendisine yapılan bir ihbar ile sözlerine başlıyor. Bu bilgi dahilinde II.Abdülhamid’in Yıldız Kütüphanesi evrakı içinde bulunan bazı eserler, mecmualar ve özellikle de farklı yıllarda yapılmış nüfus tahrir defterleri bu yazının asıl verisini oluşturuyor. 1247/1831, 1298/1882 ve 1300/1884-85 tarihli tahrir-i nüfus defterleri içinde öncelikle 1298/1882 tarihine odaklanılıyor.
Dönemin nüfus sayımı komisyonu reisi Esseyid Mustafa Tevfik’in 1298/1882 tarihli raporu Osman Nuri(Ergin) tarafından doğrudan alıntılanmış ve eleştirel bir okumayla analiz edilmiş. Müellif, yazının devamında 1300/1884-85 tarihli nüfus sayımını değerlendiriyor ve 19. yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’da görülen toplumsal, mimari, etnik ve kültürel değişiklikleri burada aktarılan verilerle yorumluyor. Söz konusu yazının ve yazarının etkileyici diğer bir yönü ise metnin sonuna ilave edilen not bölümü. Gündemi ne hızla takip ettiğinin ve metninin arkasında durduğunun bir verisi olarak da okunabilecek bu bölümde Osman Nuri (Ergin) 12 Mart 1925 tarihinde Akşam gazetesinde Fahri Bey’in ve 18 Mart 1925 tarihli Vatan gazetesinde Ahmet Emin Bey’in kendisine yönelik eleştirilerine mecmuanın aynı sayısında yanıt veriyor. Mecmuanın ikinci konu başlığını “İktisadı Kısım” oluşturuyor. Bu bölüm İstanbul’un iktisadi durumu ve Esnaf Bankası olarak iki ayrı alt başlıkta kaleme alınmış. Kentin iktisadi durumu hakkındaki yazı Osman Nuri(Ergin) tarafından kaleme alınmış ve öncelikle İstanbul’un Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında yaşadığı siyasi ve iktisadi sorunların tespiti yapılmış. Devamında ise Cumhuriyet Türkiye’sinde İstanbul’un nasıl bir yer teşkil edeceğine dair soru gündeme getirilmiştir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve İstanbul Ticaret Odası arasında kurulan ilişkiyle birlikte dönemin Şehremini Emin (Erkul) Bey’in oluşturduğu iktisat komisyonu metinde değinilen konulardır. Yazının temel verisini ise dönemin Maliye Nazırı Cavid Bey’in başkanlığında toplam 13 üyeden oluşan iktisadi komisyonun raporu oluşturuyor. 30 Ocak 1924 tarihinde çalışmalarına başlayan komisyon, yaklaşık 10 aylık bir çalışma neticesinde 207 sayfalık bir rapor hazırlamış ve Osman Nuri (Ergin) bu raporun temel başlıklarını 18 madde altında ilgili yazının sonuna eklemiştir. Esnaf teşkilatı, savaş ekonomisi, mesleki eğitim başta olmak üzere birçok başlıkta detay veren rapor, ilgililer için önemli veriler sunmaktadır. İktisadi bölümün ikinci alt başlığı ise İktisat Müdür Muavini Mübahat Bey’in imzasıyla yayımlanan Esnaf Bankası yazısıdır. 1923-1938 yıllarının dikkat çekici gelişmelerden biri olarak, çok sayıda ulusal ve yerel bankanın kurulmuş olduğunu söyleyebiliriz. Burada İstanbul’un mevcut ekonomik durgunluğunun ve sıkıntılarının, ivedilikle kurulacak bir banka ile çözülebileceğinden söz edilmektedir. İstanbul Esnaf Bankası bu yazı kaleme alındıktan yaklaşık 3 ay sonra 14 Haziran 1925 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuştur. İstanbul Belediyesi öncülüğünde kurulan bankada Ekmekçiler, Mavnacılar, Kehribarcılar gibi esnaf örgütleri kurucu cemiyetler olarak yer bulmuştur. Mecmuanın üçüncü bölümünde dünyadaki belediyecilik örnekleri karşımıza çıkar.
“Garp Belediyeleri” başlıklı yazıda Brüksel merkezli Beynelmilel Şehirler Birliği ve yayın organı Ulum-ı İdariye Mecmuası (Revue internationale des Sciences Administratives) hakkında bilgi verilmektedir. Metinde, 1911’de düzenlenen ilk şehirler kongresinde Osmanlı Devleti’nin temsil edildiği fakat sonraki kongrede bulunmadığı bilgisi verilmiş, 1925 yılının Nisan ayında New York ve Eylül ayında ise Paris’te gerçekleşecek olan iki ayrı kongreye katılım sağlanılması gerektiği vurgulanmıştır. Sonraki ayın sayılarında bu katılım süreci ile ilgili bilgilere ulaşmak mümkün olacaktır.
Dördüncü bölüm, ülkede hizmet veren diğer belediyelere ayrılmıştır.
İstanbul Şehremaneti Mecmuası, durumlarını ve taleplerini dile getirmek adına Türkiye’de mevcut diğer belediyelere sayfalarında yer vereceğini önceki sayılarda bildirmiş ve açık bir çağrı yapmıştır. Bu durum İstanbul’un, Türkiye açısından taşıdığı merkez misyonunu devam ettirme iddiası açısından da önemlidir. Davete ilk olarak Demirci ve Elmalı gibi bazı kazalarının belediyelerinden yanıt gelmiş ve bunlar 6. sayıda paylaşılmıştı; bu sayıda ise Kastamonu’nun Tosya ilçe belediyesinden gelen yazı dergide yer bulmuştur. Rifat Bey isimli bir şahsın imzasıyla gönderilen yazıda öncelikle Şehremaneti Mecmuası’ndan gelen çağrının kıymeti vurgulanmış devamında ilçenin tanıtımı, iktisadi ve zirai durumu ile birlikte mevcut durumun analizi yapılmıştır. Bu bölüm Balıkesir Burhaniye ve Ankara Haymana ilçe belediyelerine yapılan davetle nihayetlenmiştir. Mecmuada yer bulan beşinci bölüm “Zabıta-i Belediye Mektebi”ne ayrılmıştır.
Muallim Fahreddin Raşid tarafından yazılan bölümde, Emin (Erkul) Bey öncülüğünde 22 Eylül 1924 tarihinde eğitime başlayan Zabıta-i Belediye Mektebi hakkında detaylı bir çalışma okurla paylaşılmıştır. Daha önceki sayılarda üzerinde bir hayli durulan mezbahalar ile ilgili dosya bu sayıda da devam etmektedir. Nitekim, mecmuada yer alan altıncı başlık Avrupa belediye mezbahalarında yapılan incelemelere ayrılmıştır. Kesim işlemlerinden soğutma üniteleri ve satışa uzanan geniş bir kulvarda değerlendirmeler yer verilmektedir. Yazının devamı diğer sayılarda takip edilebilecektir.
Mecmuanın süreklilik gösteren konu başlıklarından biri olan “İhsai Kısım” (İstatistik Bölümü), bu sayıda 1924 yılında İstanbul’da Belediye tarafından yapılan inşaat ve tamirat faaliyetlerine yer vermiştir. Beyazıt bölgesine odaklanan bu başlıkta nerede hangi nitelikte bir çalışma yapıldığı harcama bütçesiyle birlikte aktarılmıştır. Kurum tarihi ve belleği açısından önemli bir veri olduğunu düşündüğümüz terfi alanlar ve emekliye ayrılanlar listesi ile birlikte arka kapağa eklenen aboneler tablosuyla mecmua nihayetleniyor. Aboneler listesinin, İstanbul Şehremaneti Mecmuası’nın nasıl bir etki alanına sahip olduğuna dair bir değerlendirme açısından önemli olduğu söylenebilir. Kent belleği ve İstanbul için bir zaman kapsülü olarak adlandırabileceğimiz İstanbul Şehremaneti Mecmuası’nın bir sonraki sayısında görüşmek üzere.